Geçmiş
zamanlarda yoksul bir köyün fakir sucusu varmış. Omuzuna aldığı sopanın iki
ucuna birer kova asar, nehirden köye su taşırmış. Getirdiği suyu ihtiyaç
sahiplerine dağıtır, yeniden getirmek üzere ırmağın yolunu tutarmış.
Zamanla
sucunun kovalarından birinin dibi delinmiş. Küçük iki delik yüzünden, ırmak
başında ağzına kadar doldurduğu kova köye gelinceye kadar yarıya iniyormuş.
Yoksul sucunun ne yeni bir kova alacak, ne de tamir ettirecek kadar parası
olmadığından, köye her seferinde ancak birbuçuk kova su taşıyabiliyormuş.
Bu
durum en çok dibi delik kovayı üzüyormuş. Bir gün dayanamamış sormuş, “Sahibim”
demiş, “her seferinde ırmaktan bir kova su dolduruyorsun, diğer kova hepsini
köye taşıyor, ama benim dibim delik olduğundan köye ancak yarısını
getirebiliyorum. Bu yüzden her gün daha fazla sefer yapmak zorunda kalmana
rağmen hiç şikayet etmiyorsun. İşine yaramadığım halde benden vazgeçmiyorsun.
Bu beni çok utandırıyor.”
“Ben
yoksul olduğum için yeni bir kova alamıyorum. Bu doğru. Sen ise, hiçbir işe
yaramadığını düşünüyorsun. Bu ise doğru değil.” demiş sucu.
“Nasıl
doğru değil...” diye üstelemiş kova. Sucu başını sallamış, “Yarın ırmağa
giderken yolun kenarlarına dikkat et, cevabı orada bulacaksın.” demiş.
Ertesi
gün köye döndüklerinde sucu sormuş: “Nasıl, cevabı bulabildin mi?”
Kova,
“Hayır, yolun her iki tarafına da dikkat ettim, ama benim soruma cevap olacak
birşey göremedim.” demiş.
Sucu
gülümsemiş ve “Görmemene şaşırmadım. Eğer gerçekten dikkatli baksaydın, yolun
bir tarafının yeşillikler içinde, bir çiçek tarhı gibi olduğunu, bunun ırmaktan
köye kadar uzandığını, yolun diğer tarafının da sadece toprak olduğunu fark
ederdin.”
“Evet,
ama bu benim için neyi değiştirir ki?” diye ümitsizce cevaplamış kova.
“O
yeşilliklerin, çiçeklerin, senin deliklerinden damlayan sularla yeşerdiğini,
büyüdüğünü nasıl farketmezsin.” demiş sucu. “Senin bir noksanlık, yetersizlik
olarak gördüğün şey, onların yaşama nedeni olabiliyor.”
anonim masallar serisi
yeniden düzenleme